Lviv yeme-içme rehberi

 IMG-20180404-WA0031

Lviv’de yeme-içme meselesine genel bakış

Lviv’de yeme-içme başlı başına bir yazı konusu olduğu için yepyeni bir başlık açmaya karar verdim çünkü dört günde gidilmesi görülmesi gereken yerlerin yanı sıra yeme-içmeye de ayrı bir vakit ayırmak gerekiyor; azıcık da nakit 🙂 Evet, azıcık dedim çünkü kendi ülkemize bile kıyasla oldukça düşük bir bütçeyle kaliteli hizmet alabileceğiniz bir şehir Lviv. Ayrıca bu konuda farklı ve güzel seçenekler de sunuyorlar : özellikle Budapeşte’de olduğu gibi konsept mekanların sayısı oldukça fazla. Gittiğiniz bir mekan en basitinden bir kahve bile olsa – hafife indirgemek için söylemedim aslında bir kahve sever olarak sadece minimalize ettim diyelim  – muhakkak işin içinde bir şıklık, bir aksiyon veya bir heyecan mevcut. Elbette kaldığım süre zarfında her yere uğrama şansım olmadı ancak kendi zevkime göre seçerek elimden geldiğince denemeye çalıştım birçok restoran ve kafeyi. Lviv öyle bir yer ki, genelde yurt dışında – euronun da etkisi büyük elbette – oldukça ekonomik geziler yapan, öğün atlayan, yanında bolca kuru meyve ve yemiş götüren ben bile yiyip içilecek yerleri, gezilecek ve görülecek yerlerle harmanlayarak bal peteği kıvamına getirmeye çalıştım ilk defa!

Bu doğrultuda kendi deneyimlediklerimi ve not alıp gidemediklerimi de derleyerek bir liste oluşturmaya başlıyorum! Siz de bana okuyarak eşlik ederseniz ne büyük keyif!

Lviv’de kahvaltı

Lviv’de kahvaltı deyince karşınıza çıkacak yerler aslında çok kısıtlı ama kahvaltıdan ne anladığınızla da çok bağlantılı bir durum bu. Kimileri yurt dışında zorluk çeker tuzlu kahvaltı, peynir ve zeytin bulamayınca; kimileri de tatlı kahvaltıdan mest olur. Ben gittiğim yere göre ayak uyduranlardanım galiba. Genel anlamda tercihim nedir diye sorsanız kesinlikle Türk kahvaltısı derim ama yurt dışında tatlı kahvaltıdan (chia pudingler, pancakeler ve kruvasanlara bayılıyorum!) da inanılmaz keyif alıyorum bir tatlı sever olarak.

1.Cukor (Цукор) : Burası sanırım benim en sevdiğim kahvaltıcı oldu. Damak zevkime göre ilginç bir kahvaltı yapabildim çünkü. Peynir ve rafadan yumurtayı birbirine kenetlenmiş halde taze pişirilmiş sandviç ekmeği arasında servis edip yanına da enfes bir kimyonlu ve salatalıklı sos servis ediyorlar. Bir de dilimlenmiş avokado geliyor cherry domates ile birlikte. Buna da ‘Insta Breakfast’ diyorlar Cukor’da 🙂 Onun dışında ‘blueberry pancake with white chocolate’ ve ‘smoothie bowl’ da oldukça başarılıydı.

Instagram sayfası : @cukor.lviv

2.Cafe Centaur : Burası sofistike görünümüyle dikkat çeken bir kafe. Kapısından mutfağına, duvarlardaki eski kartpostallardan servis altlıklarına ve sunumlarına kadar her şey oldukça şık ve vintage. Kahvaltıları çok keyifli ancak içerisi biraz fazla kasvetli gelebilir. Ben ‘cheese pancake’ine bayıldım! Bir de ‘homemade yogurt’u tavsiye ederim bol yemişli ve meyveli, chia tohumlu servis ediliyor.

Lviv’de yemek

3.Mons Pius : Sanırım dışarıda yediğim en şık, en keyifli yemeklerden biriydi! Aslen et restoranı ve gramaj doğrultusunda et söylüyorsunuz. Şarap menüsü oldukça geniş ve dünya şaraplarını inanılmaz uygun fiyatlara içiyorsunuz. Türkiye’de marketten bile alamayacağınız fiyatlara diyeyim anlayın. Yine Centaur gibi kasvetli bir mekan ama mutlaka gidilmesi gerektiği kanısındayım. Hele de et seviyorsanız. Birçok mekanın aksine burada çalışanlar İngilizce de biliyorlar.

4.Celentano Ristorante : Adından da anlaşıldığı gibi İtalyan restoranı burası. Girişi oldukça modern ve ferah, konumu zaten enfes, içeride bir bölüm ise tablolar ve avizeler eşliğinde yemek yediğiniz müze ambiyansı yaratılmış bir salon. Pizzalar gayet başarılı, bruschetta tarzı İtalyan yemeklerini de seviyorsanız buradan mutlu ayrılırsınız. Servis de oldukça hızlı ve İngilizce çok rahat anlaşabiliyorsunuz 🙂

5.Champagneria XX : Kesinlikle Lviv’de tek geçtiğim mekan! Şampanyaları çok lezzetliydi evet ama çalışanları, atmosferiyle pek keyif aldım buradan. Bir arkadaşınızla sohbet edip bir şeyler içip atıştırmak isteseniz buraya giderdiniz kesin! Ukrayna’nın yerel Odessa şarap ve şampanyalarının tadına burada bakabilirsiniz. Biz semidry ve muscat, sonrasında da rose şampanya denedik; enfesti! Kadehi yalnızca 4 liraya tekabül ediyor. Bir de Gürcü pidesi olan – et yemek istemeyince vejetaryen olanı tercih ettik – khachapuri nam-ı diğer haçapuri söyledik. Başka birçok seçenek de var ancak konsept olarak şarap ve şampanya içip bir şeyler atıştıracağınız bir mekan.

6.Burger Joint : Şehrin en iddialı butik burgercisi burası. Maalesef gitme fırsatımız olmadı ama merkezde bulunan minik, sevimli bir yerdi. Hakkında çok güzel şeyler okudum, fırsat bulursanız girebilirsiniz; izin verdim 🙂

Lviv’de gece

7.Pravda Beer Theatre : Burası da konsept bir mekan. Pazartesi gecesi hariç her akşam saat 19:00-21:45 arası bir orkestra performansı var ve cuma, cumartesi, pazar ise cover şarkıların orkestra yorumu var. İzleyemedim ancak YouTube’tan izleyip fikir edinebilirsiniz. Onun dışında mekanda benim damak zevkime uygun biralar vardı! Birçok ülkenin birası mevcuttu ancak ben yerelleri denemeyi tercih ettim. Çok sevdiğim dark biradan yana kullandım şansımı. Aromatik ve ev yapımı pek güzel biralar var ama örneğin Hoegaarden tarzı biraları seviyorsanız ilginizi çeker ama klasik biracılardansanız işiniz biraz zor olabilir. Mekan çok katlı ve sahneyi her kattan görme şansınız var çünkü sahne ortada avlu gibi bir noktada. Bir de barın girişinde  bira ve Pravda markasıyla ilgili birçok hediyelik eşya, aksesuar ve tabii ki yerel bira mevcut. Şişe tasarımları da oldukça hoştu.

Mekanın hikayesine gelince… Yurko Zastavny ve ortakları Aralık 2014’te Pravda Beer Theatre’ı açar. Lviv ve Cambridge’te ekonomi okuyup 20 yıl boyunca çeşitli uluslar arası işlerle meşgul olan Yurko, kendi birasını üretmeye karar verir ve yeni bir marka yaratır. Amacı Lviv’i bir bira merkezine dönüştürmek olan Yurko, sanıyorum kendi markası ve mekanıyla Lviv’de oldukça popüler bir hale gelmiş.

8.Kryjivka (КРИЇВКА) : Burası da yine bira içip sohbet etmek için uygun bir bar. Klostrofobiniz varsa ya da kasvetli mekanlardan hoşlanmıyorsanız tavsiye etmem. Çünkü sığınak tarzında bir yer. Girişte asker kostümlü biri sizi karşılıyor tüfeğiyle ve parolayı söyleyebilirseniz sizi içeriye alıyor : “Slavi Ukrayini”. Ukraynaca’da ‘yaşasın Ukrayna’ demekmiş. Parolanın ardından size kendi dilinde bir şeyler soruyor ve ‘no’ cevabını vermeniz gerekiyor. En sonda da sizi aşağıya göndermeden önce bir shot votka ikram ediyor ve ardından bira keyfiniz alt katta başlıyor 🙂 Girişi de bulursanız ne âlâ çünkü ismi görünce alt kata inmeyin ya da üst kata çıkmayın direkt karşınızdaki kapıyı kullanın 🙂

9.Libraria SpeakEasy Jazz Bar : Daha önce Lviv : görülecek yerler yazımda bahsetmiştim ama yine değineceğim elbette. Burayı bulmak gerçekten zor ancak o kadar çok görmek istedim ki konum vermesine rağmen girişi kestiremeyince hemen yanındaki et restoranı Mons Pius’a nasıl girildiğini sordum 🙂 İyi ki de öyle yapmışım! Nasıl güzel ve keyifli bir mekan anlatamam. İstanbul’da olsa kesin müdavimi olabilirdim. Geniş bir kokteyl menüsü mevcut ve ortalama 12-13 TL civarında tüm kokteyller. Canlı müzik her gece yok ve mekan pazartesi günleri kapalı. O nedenle mutlaka internet sitesinden veya Facebook sayfasından programlarını takip ederek gidin derim. Canlı müzik için de ekstra ücret alıyorlar elbette. Ancak kişi başı yalnızca 6 TL’ye denk geliyor. Maalesef şaka değil! Mekan minicik ve iki katlı. Kütüphane biçiminde. Minik bir sahnesi ama enfes sanatçıları var. Girişi bulursanız gerisi kolay 🙂 Girişle ilgili verdiğim detay bilgiye ulaşmak için buraya tıklayın derim.

Lviv’de kahve

10.Lviv Coffee Manufacture : Pek güzel mekan. Her şey kahve, her yerde kahve! Benim gibi biri için ‘daha ne isteyebilirim ki?’ diyebileceğim bir yer adeta. Kahve zaten çok çeşitli, kahveyle iligli kitaplar, hediyelik eşyalar, kahve aksesuarları… Ne ararsanız var! Lviv’de kahve zaten oldukça yaygın. Doğum yeri de burası. Zamanında kahve fabrikası olan bina, Rynok Meydanı’nda bulunuyor. Biraz turistik bir yer ne yazık ki ama muhakkak gidilmeli. Alt kata inip kahve madenini görüp alevde kahve keyfini mutlaka yaşamalısınız. Ağır çekim videosunu buraya ekliyorum; biz çok eğlendik 🙂 Ama tabii içtiğiniz şeye kahve denemez; benim için fazla tatlı ve sütlüydü. Ayrıca Coffee Manufacture’ın şehirde çok fazla şubesi var ancak tavsiyem meydandakine gitmeniz. Diğerlerine de bir kahve molası için girer MUTLAKA ‘classic cheesecake’ yer ve beni anarsınız 🙂

11.Café Virmenka : Pek şirin bir kafe. Hem dekoru hem  çalışanları hem de servisi ve menüsüyle oryantal esintileri de olan bir yer. Elbette kahve ağırlıklı ancak klasik kahvelerin yanı sıra Türk kahvesini özlerseniz ya da her daim tercihiniz Türk kahvesi ise cezvede kahve keyfini burada yaşayabilirsiniz. Özellikle ‘east mix’ kahveyi denemenizi tavsiye ederim; ben pek beğendim. Filtre kahve ile Türk kahvesi arasında bir kıvamda ve tattaydı.

12.Black Honey : Şehrin üniversite civarlarındaki üçüncü dalga kahvecisi. Bir anda başka bir dünyaya girdiğinizi anlıyorsunuz 🙂 Özellikle İstanbul’da – son zamanlarda daha fazla – bu tarz kahvecilerde kahve içmek için saçma bir servet ödemeniz gerekiyor. Burada ise ödediğimiz fiyata inanamadık. İki fincan chemex demleme kahve için yalnızca 8 TL ödedik! Bizim memlekette bu fiyata bir fincan bile içemezsiniz. Gelmişken çekirdek kahve de alabilirsiniz elbette. Instagram sayfası : @blackhoney.lviv

13.Svit Kavy : Lviv’deki favori kahvecim galiba burası 🙂 Hem yeri hem çalışanları hem de dekoruyla en samimi, en keyifli kahveci burasıydı bence. Hem demleme hem makine kahvesi bulabilmeniz de ayrıca güzeldi çünkü başka Avrupa ülkelerinde bile her kafede demleme kahve bulmak pek de mümkün olmuyor ne yazık ki. Svit Kavy’de ayrıca kahvaltı edebilmeniz de mümkün. Ben bir de dayanamayıp eve çekirdek kahve de getirdim elbette ama çekirdek kahvelerin fiyatları bizdekiyle neredeyse aynı diyebilirim.

Lviv’de çikolata

14.Lviv Handmade Chocolate : Sanırım şehrin olmazsa olmazlarından. Lviv’in çikolata fabrikası, üreticisi, her şeyi! Her gün bıkmadan gidip erimiş çikolatalarından yiyebilirim sanırım! ‘Melted chocolate mix’i mutlaka denemelisiniz. Bir de daha önceki yazımda bahsettiğim üzere terasına çıkıp şehri kuşbakışı izlemelisiniz. Eğer hava güzelse terasta oturup çikolata keyfi yapabilirsiniz.

edf

 

 

 

15.Roshen : Burası oturup çikolata yiyeceğiniz bir mekan değil ama türlü türlü çikolata ve şekerlemeyi eve getirmeniz için pek uygun bir çikolata dükkanı! Bizde böyle yerler çok fazla değil hele de ucuz hiç değil o yüzden girince kendinizi kaybedebilirsiniz; bu uyarıyı yapmadan edemeyeceğim 🙂 Hem kiloyla satılan hem kutu hem de tablet çikolatalarından gönül rahatlığıyla alabilirsiniz, hepsi pek leziz.

 

Yorum bırakın