Haarlem, harika bir Ortaçağ kasabası. Amsterdam’a yalnızca 20 km uzaklıkta olması nedeniyle de Amsterdam gezginleri tarafından oldukça ziyaret alıyor. Biz arabayla gittik şanslıydık ancak araba olmasa bile şehir merkezinden gidiş oldukça kolay. Amsterdam – Centraal merkez tren istasyonundan 4,20 euro karşılığında bir kişilik gidiş-dönüş bileti alıyor ve 15 dakikada Haarlem’e varıyorsun. Kafe ve alışveriş için de vakit ayıracaksan bile 2-3 saatte gezmeyi bitirebileceğin bir kasaba Haarlem. Kesinlikle görülmeli. Avrupa’nın en gizli on kasabasından biri olarak da literatüre geçmiş.
Haarlem’de nerelerden geçelim, nereleri mutlaka görelim?
1.Grote Markt
Bu meydan şehrin kalbi. Biz Noel günü gittiğimiz için uykudaydı ama her hali güzel! Devasa Noel ağacı, heykelleri ve görkemli kilisesiyle enfes bir kompozisyon.
2.De Grote Kilisesi
Yukarıda bahsettiğim Grote Markt’ta bulunan büyük kilise, Haarlem’de görülmesi gereken yerlerden. Yapımı 1520’de tamamlanan ihtişamlı kilise, gotik tarzdaki mimarisi ve 75 metre yüksekliğindeki kulesiyle St.Bavokerk adıyla da anılıyor.
3.Haarlem Jazz sokağı
Adını ben koydum! Grote Markt’a çıkan ara sokaklardan birinde çok güzel murallar var. Amy Winehouse ile başlayıp saksafon ve caz temasıyla devam ediyor sokağın duvarı. Fotoğraflamak şart!
4.Adriaan Değirmeni
Hollanda’nın olduğu kadar Haarlem’in de sembolü olan Adriaan Değirmeni, istemesen de karşına çıkacaktır. Hemen karşısındaki köprüden bir kareyi dondurmak gerek. Ancak mutlaka değirmenin yakınına da gidip etrafındaki sokakları da görmelisin. Ben Hollanda’da geçirdiğim süre zarfında ilk defa oradayken hissettim gerçek dışı bir ülkede olduğumu.
5.Spaarne Nehri
Kasaba, Spaarne Nehri üzerine kurulu olduğu için nehri es geçmen zaten imkansız. Ancak farklı noktalarına geçip muhteşem bir seyir keyfi yaşayabilirsin köprüden köprüye atlarken.
Haarlem’de ne yapmak isterdim?
Haarlem’e gittiğimiz gün Noel olduğu için ve bir de 2016’da pazar gününe denk geldiği için kasaba uykuda gibiydi. Havanın güzel olduğu bir zamanda gidip bir günümü Haarlem’de geçirmek ve nehir kenarında keyif yapmak isterdim. Elbette uzun bir vakit gerek, sen giderse öyle yap derim!
Bu yaz mutlaka!
Kısa kısa Haarlem
- Hollanda’nın genelinde olmayan perde kullanma alışkanlığı Haarlem’de de devam ediyor. Noel için süslenmiş evlerin içlerini merakla ve rahatlıkla gözlemledik:)
- By Lima kahve içmek için, Oude Groenmarkt’taki Wilma&Albert’s Steakhouse yemek yemek için idealmiş. Normal bir zamanda gidersen not alabilirsin.
- Haarlem’de yaklaşık 148.000 kişi yaşıyor; sakin ve sessiz bir kasaba.
- Her ne kadar sessiz bir kasaba da olsa Haarlem, çiçekçilik ve özellikle de lale soğanı ihracatında önde gelen isimlerden biri.
- New York’taki Haarlem adı da Hollanda’nın Haarlem’inden geliyor.
- 17.yy’ın en önemli portre ressamlarından Frans Hals’ın müzesi de Haarlem’de. Aslen Belçikalı olan Antwerp doğumlu ressam, çalışmalarının büyük çoğunluğunu Haarlem’de tamamladığı ve hayata burada veda ettiği için müzesi bu kasabada yer alıyor. Detaylı bilgi için buradan ulaşabilirsin. (Kişi başı giriş ücreti 12.50 euro)
- Adriaan Değirmeni; orijinal adıyla De Adriaan, 1779 yılında yapılmış ancak 1932’de çıkan bir yangının sonucunda restore edilerek bugünkü halini 2002 yılında almış.
- Haarlem’e yolu düşen cazseverler için harika bir yer : Café Stiels. Neredeyse her akşam saat 22:00’da canlı caz dinleyebilirsin.
- Utiltje Bar ise farklı aromalardaki biraları sevenlerin kalbini fethedecek.
- Corrie ten Boomhuis : kasabada aklımda kalan meraklardan. İkinci Dünya Savaşı esnasında Ten Boom ailesinin yahudilere sığınak olarak açtığı bu evde sağ kalan tek kişi Corrie olmuş ve günümüzde de bu anlamlı ev ziyaret etmek isteyenlere açık. Detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsin.
Amsterdam’a yolun düşerse ne yapıp edip bir yolunu bul ve rotanı mutlaka Haarlem’den de geçir; asla pişman olmayacaksın.
Seyirgraf 