Amsterdam’a gitmeye karar verdiğimde ilk hedefim yalnızca üç gece olduğu için oteldi ancak planlar değişti ve airbnb aracılığıyla ev tutmaya karar verdik. Rüya şehir Amsterdam’da Hollandalı çift Maurre & Camille’in muhteşem evlerinde kaldık!


Airbnb, dünyanın her yerinden her bütçeye uygun olarak ev kiralayabileceğin ve aynı zamanda kendi evine de misafir kabul edebilmeni sağlayacak bir platform. Açılımı air bed and breakfast. Detaylı bilgiye isimden ulaşabilirsin.


Maurre ve Camille, belli ki bolca seyahat eden bir çift. Evleri, eşyaları oldukça minimal ancak bir o kadar da kullanışlı. Tamamen kendi zevk ve kullanımlarına göre dekore etmişler evi. Yatak odamızda bolca kartpostal ve başucumuzda bir sürü Lonely Planet kitabı bulunuyordu.

Salonda girince göze ilk çarpan şey duvardaki dev dünya haritası oluyor. Hemen karşısında bir tane çay-kahve köşesi bulunuyor; merdiven altı inanılmaz efektif kullanılmış. Mutfak minik ama sevimli. Sabahları moka potta kahve demlerken keyiften dört köşeyim 🙂

Elbette bu evi anlatırken efsanevi masayı es geçemezdim. Sanırım evin en güzel eşyası tam ortadaki devasa masaydı! Tamamen ağaçtan olan masada güzel vakitler geçirip tadını çıkardık sanırım 😉

Bunun dışında ince düşünülmüş bir de espiri vardı; leyleği havada görmek deyimine bir gönderme olarak metaforu canlandırmış evinde çiftimiz.

Noel zamanı gittiğimiz için evde de etkilerini hissettik ama klişe bir Noel ağacıyla değil de sevimli pencerenin çam dekoru süslemesiyle. Bayıldık!

Sen de Maurre ve Camille’in bu sevimli evinde kalmak istersen buraya tıkla.
Amsterdam’a yaptığım ilk seyahati okumak içinse buraya tıkla.