Ukrayna deyince her ne kadar akla gelen ilk şehir Kiev olsa da sahip olduğu kültür ve tarihle Lviv de turistlerin ilgisini çekmeye başlamış bir şehir. Yine de öyle çılgınca bir turist akınından söz etmiyorum elbette ama çok fazla Türk olduğunu söylememde yarar var sanıyorum 🙂 Gitmeden önce derlediklerim ve kendi gözlemlerimle birlikte maddeler halinde Lviv ile ilgili notlarımı aşağıda aktaracağım :
- Ukrayna’nın kültür başkenti
- Ülkenin batısında yer alıyor ve Polonya sınırına çok yakın bir konumda. Sınıra yalnızca 70 km uzaklıkta olan bir şehir
- 13.yy’da Galiçya Prensi Danylo Haltsky tarafından kurulmuş; havaalanına da ismini vermiş
- Şehirde kültür, sanat ve eczacılık dikkat çekiyor. Hatta dünyanın tek ‘eczacılık müzesi’ de bu şehirde yer alıyor
- Nüfusu yaklaşık 860.000 ve nüfusun %88’i Ukraynalı, %11’i Rus ve %1’i ise Polonyalı
- Çok uluslu bir şehir olduğu için tarihi de oldukça zengin : Polonya, Sovyet Rusya, Naziler, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu…
- Nazi Almanyası döneminde şehirdeki Yahudilerin tamamı katledilmiş
- Şehir küçük ama içi dolu turşucuk : 60’tan fazla müze, 100’den fazla kilise var
- Maalesef İngilizce BİLMİYORLAR. Dikkat çekmek istediğim nokta şu; ısrarla konuşmamak değil yani ‘tomorrow’ diyemeyecek kadar bilmiyorlar. Gezdiğim birçok Avrupa ülkesinde ilk kez anlaşma konusunda zorlandım. Sizin bildiğiniz İngilizce de hiç yeterli değil yani. Bir de işin içine Kiril alfabesi eklenince değmeyin keyfinize durumu oluyor. Gidilecek yerlerin isimlerini anlamak bile güç ve haritalar da hep Ukraynaca 🙂
- İnanılmaz ucuz bir ülke. Halkın gelir seviyesi düşük olduğu için özellikle toplu taşıma ve gıda gibi hizmet sektörleri inanılmaz ucuz. Onun dışında kıyafet ya da normal alışveriş çok da ucuz değil, normal fiyatlarda
- Para birimleri grivna. Euro’da olduğu gibi beşle çarpmak yerine kendi para birimimizi üçe böldüğümüz bir para birimi diyeyim anlayın 🙂 Yani 1 TL = 6,40 UAH ya da 1 Euro = 32 UAH diyebiliriz
- Şehir adını Rus Kral Galiçyalı Daniel’in oğlu Leo’dan alıyor. Lviv, aslan anlamına geliyor ve haliyle şehrin de sembolü aslan. Her köşe başında, banklarda, tabelalarda görebilirsiniz
- Lviv, II.Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği’ne katılır ancak 1991’de kurtuluşunu ilan ederek Ukrayna’ya bağlı bir şehir haline gelir
- Lviv’e gitmek için ne vizeye ne de pasaporta ihtiyacınız var! Evet, pasaporta da ihiyacınız yok. Tabii yeni çipli kimliklerden aldıysanız. Aksi takdirde en azından vizesiz de olsa pasaport götürmeniz şart. Fakat şöyle bir şey var. Schengen vizesi olmayan Türk vatandaşlarını ülkeye girerken havaalanında sorguya alıyorlar. Banka ve kredi kartlarınızı, mevcut paranızı, dönüş biletinizi ve otel rezervasyonunuzu mutlaka görmek istiyorlar
- Taksi ücretleri de bize göre oldukça ucuz. Şöyle ki havaalanından normal taksiyle şehir merkezine gelmek isterseniz fiyatı 200 grivnadan açıyorlar. Pazarlık ederseniz 100-150 grivnaya düşme şansınız var ama pazarlıksız bu, imkansız. Onun yerine hiç uğraşmayıp bizim yaptığımız gibi UBER tercih edebilirsiniz. UBER ile havaalanından şehir merkezine ulaşım yalnızca 13 TL’ye denk geliyor yani 86 grivna civarı
- Lviv içinde asla toplu taşıma kullanmanıza gerek yok. Gördüğüm en minik şehirlerden ve her şey bir arada. İlk günün haricinde ben harita bile kullanmadım diyebilirim. Hem her yeri öğreniyorsunuz hem de birçok görmeyi hedeflediğiniz yer yürürken bir anda karşınıza çıkabiliyor ve ‘aa bu da burdaymış zaten’ diyorsunuz kendi kendinize
- Gece hayatı oldukça yoğun bir şehir küçük olmasına rağmen. Sokaklarda çok insan göremeseniz de mekanlar hep tıklım tıklım dolu oluyor geceleri
- Opera binası enfes! Muhakkak denk gelirseniz bir gösteri izleyin çünkü hem çok profesyonel hem de inanılmaz ucuz
- İnternet olayı asla sorun olmuyor. Otelden kafelere, meydanlara her yerde ücretsiz wifi mevcut. Ben gitmeden önce muhakkak hat almam gerektiğine dair bilgiler not etmiştim ancak hiç de öyle olmadı. Her yerde olan wifi sayesinde rahatça interneti kullandım. Ancak Vodafone’un kampanyasından yararlanmayı hedefliyorsanız denemeyin, hem sorun yaşanıyormuş hem de fiyat artışı olmuş; benden söylemesi
- Ülkenin yerel içkisi votka. En ünlüsü de Nemiroff. Şişesi 8 TL diyeyim siz anlayın 🙂
- Şaraplar da oldukça başarılı. Yerel şarap markaları Odessa. Hatta şampanyalarını da denedik oldukça başarılı ve fiyatlar gerçekten çok uygun. Yeriniz varsa dönüşte çantaya atmamak olmaz 🙂
- Tıpkı Budapeşte’de olduğu gibi konsept mekanlar inanılmaz yoğun Lviv’de. Her gittiğiniz yerde bir farklılık var, öyle diyeyim
- Şehir, çikolata ve kahvesiyle ünlü! Sevmek için bu bile sebep gösterilebilir bence
Genel bilgi edindikten sonra Lviv rehberlerine göz atıp nerelere gidilir, nerelerde ne yenir içilir öğrenebilirsiniz.
Lviv rehberi : gezilecek yerler için tıkla!
Lviv rehberi : yeme-içme için tıkla!
Seyirgraf 