Ön yargıları yıkan şehir : Lviv

dig
Kuğu Gölü Balesi / Lviv Opera Binası – Ukrayna
IMG_0906
Lviv Opera Binası – Ukrayna

Algınızı yönetin

Birçok ülke, görüp yaşamadan benliğimizde ön yargısal imgeleriyle hayat buluyor ve gidip kendi gözlerimizle görmeden de zihnimizde oluşan bu ön yargıları bir türlü alt edemiyoruz. Hele de işin içinde toplumsal bir dayatma veya üst üste gelen talihsiz olumsuzluklar da varsa bu iş, içinden çıkılmaz hale geliyor. Nedense insanoğlunun zayıf bir noktası bu; kulaktan dolma bilgilere inanıp gerçeği asla sorgulamamak ve üzerine düşmemek. Şirketlerde ve büyük firmalardaki özellikle reklam amaçlı kullanılan ve bizimki gibi toplumlarda yüzde yüz işe yarayan bir şey var : algı yönetimi. Sokakta karşınıza çıkan bir ürün yerleştirmesinden tutun da televizyonda duyduğunuz bir melodi bile algınızı değiştirmeye sebep olabiliyor ve en basitinden sizi bir ürünü almaya ya da almamaya bilinçaltınızda ikna edebiliyorsa teslim olmuşsunuz demektir. İşin tartışma kısmı bu şekilde uzar gider ama konumuza dönecek olursak – ki konumuz seyahat – belki de ön yargılarımızı en fazla kapının dışına bırakmamız gereken durumun seyahat olduğunu hatırlamamızda yarar var.

IMG_1178
Lviv , Ukrayna
IMG_1171
Lviv , Ukrayna
IMG_1160
Lviv , Ukrayna

Kendi fikriniz olsun

Ukrayna’ya ve özellikle de Lviv şehrine dair okuduğum bir iki bilgiden sonra ‘ne kadar enteresan’ ve ‘ne kadar doluymuş meğer’ dedim. Sadece duymadım yani; okudum! Araştırma yapmadan var olan bilginizle yaşamınızı sürdürmeniz – mental olarak değiniyorum – çok da mümkün görünmüyor. O nedenle okumak, araştırmak ve kendi yorumuna ulaşmak belki de dünyanın en tatmin edici duygularından bir tanesi.

Lviv’e gitmeden önce bu ismi kim duysa, kim sorsa aynı tepkiyi verdi : ‘Ne alaka Ukrayna?!’ İnsanımızdaki o fuhuş ve  düşük seviye algısı – kime ve neye göre tartışılır – üzerinize kolayca bir etiket yapıştırabiliyor. Bense bu yazılarla o etiketleri kaldırmasam da biraz aralamak peşindeyim aslında. Peki gerçekten neden Ukrayna ve neden Lviv?

IMG_1159
Lviv , Ukrayna
IMG_1088
Lviv , Ukrayna
IMG_1075
Lviv , Ukrayna

Neden Lviv’e gittim?

Kiev’e gitmedim çünkü büyük bir şehrin, başkentin karmaşasına girmek istemedim. Ukrayna’ya gittim çünkü vize istemiyordu ve seyahat oldukça ekonomik geçecekti ve Avrupa’nın geneline kıyasla farklı bir deneyim olacaktı. Genel olarak üzerimize ağırlığı çöken bir “medeni” Avrupa olgusu var ve ben bu algıyı Slovakya’da kaybedip İsveç’te fazlasıyla geri bulmamla anladım ki işler her sınırda farklı ilerliyor; kıta değiştirmenize gerek yok. Bu vesileyle başka bir deneyim için Ukrayna dedim ve bilet aldım! Lviv dedim çünkü ülkenin siyasi başkenti değil ama kültür başkenti bu şehirdi.

Lviv’de geçen dört mevsim

Velhasıl 2018’in Nisan ayına Lviv’de başlamış oldum! Korktuğum kadar soğuk karşılamadı beni Lviv; ayak bastığım günün ertesi durmak bilmeyen bir yağmurla geçti. Bu yağmura inat Paskalya etkinlikleri ve pazar koşturmacası şehirde başrol oynuyordu. Havanın her türlü gri gölgesine rağmen insanlar, sokaklar cıvıl cıvıldı tüm gün. Biz de yol yorgunluğunu ve havayı bahane ederek sıcacık kafelerin ve yerel yaşamın keyfini çıkardık. Özellikle Noel ve Paskalya gibi dönemlerde Avrupa’da olmanın bir heyecan, bir coşku getirmesi; rutinin dışında bir deneyim yaşatıp öğretmesi gerçekten bir başka oluyor her ne kadar inançlı biri olmasam da.

İkinci gün ise buz gibi bir hava ve kar yağışı karşıladı bizi. Nisan ayında olmamıza rağmen saçlarımıza düşen beyaz taneciklerle zaman yolculuğu yaptık bir süre. Yine de inadına sokakları arşınladık donarak da olsa! O da başka bir keyif çünkü; başka bir deneyim.

Bir sonraki gün ise yüzümüze vuran güneşle anladık ki yavaş yavaş bahar geliyor. Hemen kendimizi şehrin içindeki en büyük parka atıp güzel havanın tadını çıkardık. Bizim gibi düşünen yerel halk da kendini çoluk çocuk parklara atmıştı ki tenha bir köşe bulmakta zorlandık.

Dönüş gününde ise resmen yaz kapıyı çaldı! İki gün öncesinde kar yağan şehirde meydanda tişörtle oturup kahve içmenin mutluluğunu yaşadım. Elbette ki güzel havanın psikolojideki olumlu etkisi yadsınamaz bir gerçek ama fiziksel olarak da üzerinizdeki ağırlıklardan kurtulmak başlı başına bir mutluluk sebebiymiş; hatırladık!

Sonsöz

Her seyahat başka bir pencere aralıyor zihinde. Bambaşka tatlar sunarken farklı yaşayışlara ortak ediyor insanı. Bazen büyülüyor ve ‘egzotik’ kılıyor, bazen de mesafeli aşkınızı olduğu gibi devam ettiriyor; orada bir yerlerde duruyor ve belki bir gün yeniden buluşacağınız günü bekliyor ya da hiçbir zaman gelmeyecekmişsiniz gibi yolunuzu gözlüyor şehirler, ülkeler… Gidip görmek, yerinde yaşayıp deneyimlemek ve fikirlere, değişik yaşam tarzlarına açık olmak, tabulardan arınmak gerek. Seyahatle kalın…

Not : Lviv rehberi için buraya tıklayın!

IMG_1143
Lviv’den bir İrem geçti 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s