>Yarınları avuçlarında tutan bir azınlık : Sanatçılar

>Yaşamımız tam anlamıyla bir kaostan ibaret.Yapılması gereken günlük işler,hayatta kalmak için verilen müthiş mücadele ve meslek edinebilmek için gerçekleştirilen çabalar…Neden peki bu mücadele? Gerçek mi? Adil mi? Ya da bu kadar emek ne için;kim için?
Bir meslek edinmek istemek çok normal.Ona ulaşabilmek için çabalamak da çok doğal.Günümüzde artık herkes üniversite(!) okuyor ve bir şekilde ite kaka da olsa belli noktalara gelmeyi başarıyor.Kimisi tam onikiden vururken,kimisi ya paranın gücüyle ya da anne-babanın zoruyla okuyor ya da okumaya gayret ediyor.Sonuçta her iki kesim de diplomaya kavuşma amacı doğrultusunda günlerini dolduruyor.
Diğer yandan öyle bir kesim var ki,işte onlar tamamen sahip oldukları sanatsal güçlerin onları götürdüğü yerlerde bileklerinin gücüyle,tırnaklarıyla kazıyarak alıyorlar diplomalarını.Hatta bazısı diploma almadan dahi adını tarihe derin çukurlar açarak kazıyor insanlığa bahşettiği eserleriyle.Onlar zanaatkarlar,onlar topluma yön verenler,onlar tüm geleceğe ışık tutanlar,onlar;sanatçılar.Öyle yüce,öyle kutsal ve tapılası bir meslek ki bu,aslında meslek olmaktan da öte bir yaşam biçimi;bir çizgi.Çünkü sanata hükmeden insanlar bu ünvanı ancak ellerinin hakkıyla,alınlarının teriyle alabiliyorlar.Hiçbiri diplomanın ya da okul okumanın peşinde değil.Diploma yalnızca bir sembol;bir kağıt onlar için.Onu edinebilmek için bile para yetmiyor diğer mesleklerde olduğu gibi.Çünkü özel bir üniversitede bile,üniversite sınavından yeterli puanı alsanız dahi parayı bastırıp güzel sanatlar okuyamıyorsunuz.Elde ettiğiniz puanınızla birlikte bir dizi yetenek sınavını ve mülakatı da geçmeniz gerekiyor.Dolayısıyla anlıyoruz ki;sanatı meydana getirmek,onu şekillendirebilmek,söz konusu ‘okullu olmak’ olduğunda bile yetenekle mümkün olabiliyor.
Bugün baktığınızda,geçmişten ya da günümüzden adlarını hatırladığımız birçok insan sanatın herhangi bir dalında kendini kanıtlamış olanlardır.Elbette birçok lider de hafızamızda yer etmiştir ama bunun büyük çoğunluğu hayatını sanata adamış kişilerden oluşur.Çünkü onlar ‘üreten’lerdir.Üretmek için hem zihinlerini hem duygularını hem de fiziksel becerilerini aynı anda ortaya koyanlardır.Tüm insanlığa koskoca bir kültür mirası,yepyeni bakış açıları ve çok değişik tatlar kazandıran dahilerdir.
‘Tiyatronun her ayrıntısında sanat var’ yazıyor İstanbul Devlet Tiyatroları’nın bu sezonki program kitapçıklarında.Ne denli derin bir düşünce…Ayrıntılardaki onca emek…Düşünsenize;müzik,ışıklandırma,dekor,kostümler,oyunculuk,senaryo ve aklıma gelmeyen daha birçok şey…İnanılmaz uğraşlar veriliyor bir eseri ortaya koyabilmek için.Belki de en organize çalışan meslek grubudur,ne dersiniz?
Onlar uykularında bile rahat edemeyen insanlar.Belki de çoğunlukla uyumayanlar.Gönül verdikleri işleri kotarmadan ruhları huzura eremeyenler.Duygularını,düşüncelerini bütünüyle somut sonuçlara ulaştıranlar.Dokundukları her nesneye bizden çok daha farklı bakanlar,bambaşka anlamlar yükleyenler.Karşılarında saygıyla eğilesi mücevherler.Galiba en önemlisi de,herkesten farklı olarak yaşamdan aldıkları her şeyi yine yaşama kendi gözlerinden süzerek olağanüstü bir cömertlikle geri verenler…Onlar sanatçılar.Onlar sanatçılar ve sizin gördüğünüzden,benim duyduğumdan gökkuşağı tadı alanlar.Onlar sanatçılar ve bu dünyanın %20’sinden daha azlar.Onlar sanatçılar ve aşkları,mesleğe dönüşmüş hayat felsefeleri.
Onlar geleceği avuçlarında tutup,yarınlarımızı hazırlayan insanüstü varlıklar.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s