Hedefleri Marmaris yazı serisinin birincisinde belirleyip başlattığım için Marmaris merkeziyle yazıma ikinci etapta devam ediyorum. Neler anlatacağım neler!
Hedef 4 : Marmaris ve merkezde yapılacaklar
Marmaris’in merkezi elbette tipik sayılamayacak bir şehir merkezi. İstanbul rutininde gördüğünüzden farklı olarak çok daha küçük ve sıcak, her daim enfes dağ ve ağaç manzarasıyla kordon boyu geniş bir yürüyüş yolu olan, mis gibi kokan, palmiyelere ev sahipliği yapan bir şehir merkezi. Temel ihtiyaçlarınızı karşılamayla ilgili hiçbir sıkıntı yaşamazsınız; bolca büyük market mevcut. Hatta daha fazlasını isteyebilirsiniz; neredeyse her gün kurulan köylü pazarları. Adını ilk kez duyduğum mis gibi otlar, günlük süt ve yumurtalar, türlü şifalı bitkilerden tutun da bal-pekmeze kadar ne ararsanız var. Köylü teyzelerle anlaşmak çok kolay olmasa da ne alacağınızı biliyorsanız sorun yok! Bu pazarların en büyüğü ve kapsamlısı perşembe günleri Kemeraltı Mahallesinde kuruluyor; kime sorsanız gösterir.
Marmaris’te tost işini hafife almamayı da öğrendim ben geçen yaz. Sucuklu tost kavramı benim için yeniden şekillendi diyebilirim. Etseverler için kavurmalı tost bir efsane ama benim gibi baharat düşkünüyseniz tercihiniz çarşı içindeki Pektaş Tostevi‘nin sucuklu tostlarından yana olmalı; salça da eklemelerini isteyin mutlaka! Pektaş Tostevi, öyle hayal ettiğiniz gibi bir mekan değil daha ziyade bir büfe ancak birkaç masa oturma yeri de var açık havada. Açık ayranını da mutlaka denemelisiniz çünkü tostu yedikten sonra muhtemelen bir de çay içeceksiniz!
Tostu yedikten sonra ağzınızı tatlandırmak şart. Öyleyse istikamet Org.Mustafa Muğlalı Caddesi üzerindeki Dr.Gelato! Dondurmaların hepsi güzel, fiyatları makul ama özellikle sorbetleri enfes. Gelip geçtikçe tadına bakmanızda yarar var. Kordondaki dondurmacılarda itinayla sakınınız.
Kordondan laf açılmışken mutlaka burada yürüyüş yapın derim. İster marinadan başlayıp İçmeler’e doğru isterseniz tam tersi yönde denizin keyfini çıkarın. Vaktiniz uyuyorsa hafta içi günleri tercih etmenizde yarar var yoksa biraz kalabalıkla karşılaşabilirsiniz.
Marmaris Marina da yörenin en keyifli yerlerinden. Muhteşem yatlara ev sahipliği yapan, oldukça kalabalık bir liman. Marina içini gezip Robert’s Coffee’de oturup kahve keyfi yapabilirsiniz.
Marinaya kadar gelmişken Sabuncu Dede‘yi es geçmek olmaz; Marmaris’in endemik bitkisi olan güzeller güzeli sığla ağacının etinden, sütünden yararlanan Sabuncu Dede, şifalı sabunlar yapıp ve yağlar hazırlıyor türlü dertlere deva olmak için. Sabunlarını yıldızlarla tanımlamış; 5-10 şeklinde kategorize edilmiş her biri özelliklerine ve içerisinde barındırdıklarına göre.
Yine bu civarda mutlaka yapmanız gereken bir şey daha var : Marmaris Kalesi ve Müzesi’ni gezmek. Küçücük bir kale ancak oldukça iyi korunmuş. Manzarasına zaten diyecek bir şeyim yok ancak müzesi gerçekten güzel hazırlanmış. Kaleler genelde hem yıkık dökük olur hem de içerisinde çok fazla tarihi eser barındırmaz ancak Girne Kalesi’nden sonra o anlamda en çok beğendiğim kale oldu Marmaris Kalesi. Özellikle bölgede Tunç Çağı’nda hüküm sürmüş Karya Uygarlığı’na ait birçok arkeolojik kalıntıyı yakından görmeniz mümkün. Datça’daki Knidos Antik Kenti ile Amos Antik Kenti’nden gelen birçok eser burada sergilenmekte. Antik kentleri ziyaret etmeyi seviyorsanız müzekart çıkarmanız şart ancak bilet alarak da kaleleri, örenyerlerini gezmeniz mümkün.
Kaleyi ziyaret edecekseniz daracık, sevimli kale sokaklarından da geçeceksiniz demektir. Bolca fotoğraf çekecek ve güneşin altında yorgun düşeceksiniz. Bir yandan da güzeller güzeli eski evlere hayranlıkla bakacak, içlerinde kimler yaşıyor diye merak edeceksiniz.
Marmaris merkezde yapılacaklar bitmiyor! Yapılacak en önemli aktivitelerden biri kesinlikle bisiklet Marmaris’te. Vaktiniz varsa mutlaka bisiklet kiralayıp sahilden İçmeler’e kadar sürüp güneşin tadını çıkarın derim. Ben, inanılmaz keyif aldım! Marmaris’te bisiklet yolu var ve bu spor bölgede gerçekten büyük önem taşıyor. Hem şehir içi hem de şehir dışı tabelalarla bisiklet yolları belirlenmiş, sürücülere doğada eşsiz manzaralar sunmak için rehber olmuş. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun etaplarından biri de bu bölgede gerçekleştiği için bisiklet, Marmaris’te ön planda.
Hayatımın ilk mağara deneyimini de Marmaris’te yaşadım! Antik Nimara Mağarası, Cennet Adası yakınlarında Marmaris merkeze 15 dakika mesafede bir cennetmiş meğer. Belirli bir noktaya aracınızla vardıktan sonra yaklaşık 400 metre kadar da bir yürüyüş ve tırmanış parkuru sizi bekliyor.
100.000 yaşında olduğu varsayılan mağarada birçok sarkıt ve dikit bulunmakta. Yapılan kazılarda renkli cam, delgi ve keskilerin bulunması bu mağaranın Tunç Çağı’na kadar boncuk atölyesi olarak kullanıldığını düşündürmektedir. Nimara, Roma Döneminde ise adak ve tapınak yeri olarak kullanılmıştır.
Geldik Marmaris’in en huzurlu ve büyülü noktalarından birine daha : Marmaris Milli Parkı… Şöyle gün batımında huzura ermek, kafa dinlemek için kahvenizi veya şarabınızı alıp keyfinize bakmalısınız. Tarifi olmayan bir huzur ve dinginlik saklı bu milli parkta. Muhakkak yolunuzu düşürmeli ve tadına bakmalısınız.
Marmaris’te gerçekleştirecek aktiviteler elbette bunlarla sınırlı değil hatta bundan çok daha fazlası olduğu için hem coğrafya hem de yapılacaklar ile ilgili söylemlerime Marmaris yazı serimin üçüncü kısmında devam edeceğim.
Seyirgraf 