Doğa ve sanat bizi iyileştiren, ehlileştiren en mühim iki olgu şu hayatta. Marmaris de doğanın sonuna kadar kucak açtığı, yeşil ve maviyle boyalı yeryüzündeki cennetlerden biri. Her koyu, kıvrımı sizi türlü manzaralarla buluştururken yanlışlıkla girdiğiniz bir yolu bile hiç tahmin edemeyeceğiniz güzellikler sunuyor size. Keşfettiğim kadarıyla elimden geldiğince detaylı ve işe yarar bilgiler vermeye çalışacağım size.
Marmaris hikayemiz çok sevdiğim iki arkadaşımızın oraya yerleşip yaşamaya başlamasıyla başladı aslında. Gidip ziyaret etmek hiç aklıma gelmemişken Eda ve Yasin sayesinde rehberlerde, kitaplarda bulamayacağım bir sürü yere gittim ve sayısız bilgi edindim yöre hakkında.
İlk buluşmamız geçen yaza denk gelir; birlikte yapacağımız yolculuk öncesi ve sonrası bizi Marmaris’te muhteşem yerlere götürüp kalbimizi fethettiler ilk olarak ve ardından geçen hafta bahar tatilini fırsat bilip yine güneye doğru yol alınca bir türlü dönemedik oralardan; bir kez daha büyülediler bizi!
Marmaris ve çevresi, Datça ve Bozburun Yarımadası gibi ruhumda bilgiler de o denli dağınık ama elimden geldiğince derleyip toparlayıp aktarmaya çalışacağım. Biraz madde madde, biraz da minik özetler niteliğinde belki de bu yaz için rehberiniz olacağım; kim bilir?
Marmaris’in kendisi kadar varış yolu da keşif yapmak için biçilmiş kaftan. Öyle ki anlatmaya Gökova Körfezi’nden başlayacağım.



Hedef 1 : Gökova Körfezi / Akyaka ve meşhur Azmak Çayı
Harika bir coğrafyanın duraklarının en önemlilerinden birisi belki de Akyaka ve Azmak Çayı. Gökova Kavşağı’na gelip Marmaris yönüne sapmayıp Akyaka tabelası yönünde devam ediyorsunuz. Yazın giderseniz kalabalık sizi mutlu etmeyebilir ama bahar aylarında ziyaret etmenin açılımı = huzur. Ancak yazın giderseniz de yapılacak çok şey var elbette. Öncelikle buradan denize girip tüm gününüzü civarda geçirebilirsiniz. Deniz kenarında birçok işletme mevcut. Azmak Çayında tekne turunu da ihmal etmemelisiniz. Hatta cesaretiniz varsa buz gibi sulara kendinizi bırakabilirsiniz. Tekne turu deyince öyle tüm gününüz geçecekmiş gibi algılamayın; yaklaşık yarım saatte nehri turlayarak geri dönüyor ve Azmak’ın büyüleyici yeşiline dalıyorsunuz. Kişi başı ödeyeceğiniz ücret ise 10 lira.
Son zamanlarda ünlü ünsüz birçok insanın rağbet gösterdiği yerleşim yeri, İngilizcesini söyleyince nedense pek havalı gelen uçurtma sörfü (kitesurfing) açısından da önemli bir merkez olduğu için özellikle yaz aylarında pek çok ziyaret alıyor.

Hedef 2 : Aşıklar Yolu ve okaliptus ağaçları
Gökova Körfezi’nden Marmaris’e doğru saptıysanız karşınıza çıkacak ilk güzellik okaliptus ağaçlarıyla kaplı doğal dekor tadındaki Aşıklar Yolu. Araçla gidiyorsanız mutlaka durup yolda yürüyün ve etrafınızdaki güzelliğin tadını çıkarın. Öyle böyle bir yol değil; gidin görün!

Hedef 3 : Akçapınar ve Gökçe Köyleri
Artık yolunuz Marmaris yolu ve yol üzerinde irili ufaklı birçok yerleşim yeriyle karşılaşacaksınız. Bunlardan ilki Akçapınar Köyü. Bu köye uğrayıp ‘meşhur Akçapınar Tostçusu’nda tost yemelisiniz’ yazar birçok yerde ancak ben denemedim bilmiyorum; söyleyen ve yazanların elçisiyim. Benim size daha enfes bir tost önerim olacak çünkü! Yine de tercih sizin.
Akçapınar’dan hemen sonra karşınıza Gökçe Köyü çıkacak. Herhangi bir aktivite sunmayacak size bu köy ancak köyün içerisinde ilerleyip portakal bahçelerini görmenizi ve o ütopik evle tanışmanızı tavsiye ediyorum; bir iki mis kokulu portakalı da dalından koparıp çantanıza atmanıza kimse bir şey demeyecektir.
