Tarifa! Bazı İspanya seyahatlerimde ‘bu şehirde benim ne işim var şu anda yahu?’ dediğim çok oluyor. Örneğin son Endülüs ziyaretimde İstanbul’dan Málaga’ya ayak basar basmaz havaalanındaki duraktan Marbella’ya geçtim. Marbella, bizim Bodrum ya da Çeşme gibi bir yer. Tabii mimarisi pek daha güzel. Oradan da Estepona, Fuengirola gibi minik yerleşimlerden geçerek Algeciras’a devam ettim. Cebelitarık’ın merkez noktası ve en büyük şehri diyebileceğim bir yer. Buraya gitmek zorundaydım Tarifa’ya geçebilmek için çünkü Tarifa daha ziyade yazlık ve çok küçük bir yerleşim yeri ve şehirlerarası direkt otobüs bulmanız hayli zor. Ancak Algeciras’tan kalkan ve saat başı hareket eden servis araçlarıyla geçebiliyorsunuz. Velhası aktarmalı da olsa güney kıyıları geze geze Tarifa’ya ayak bastım…
Tarifa’yı bizim Kaş’a benzettim biraz. (Vallahi kafanızda canlandırın diye söylüyorum yoksa benzetme konusuna çok sinir olurum;) Yazlık bir yer. Kışın yaşayanlar azınlıkta. Dükkanların çoğu sezon kapalı olduğu için kapalı. Hatta yemek yemeye yer bulamadım ilk gece. Ama sorun değil çünkü seyahatin bu aksaklıklarını seviyorum!
Tarifa, yazın tam bir sörf cennetiymiş meğer. Bolca esen ve saçlarımı dans ettiren rüzgarından da bunu anlamak güç olmadı. Bir de adım başı gördüğünüz sörf malzemeleri satan dükkanlar (çoğu kapalıydı), civardaki sörf okulları da bunu destekler durumda.
Bunun yanı sıra Tarifa, Afrika ve Avrupa kıtalarının en yakın olduğu İspanya kenti. Dolayısıyla Fas’a buradan geçmek hiç de zor değil. Benim de zaten Tarifa’ya asıl geliş amacım Fas’a gitmek olduğu için kendimi kış günü yazlık bir şehirde buluverdim 🙂 İki kıtanın birbirine yakınlaştığı nokta olması yetmiyormuş gibi Tarifa’da Isla de las Palomas adlı burnun bir yanı Atlas Okyanusu nam-ı diğer Atlantik, diğer yanı da Akdeniz. Afrika öyle yakın ki; kıta çok net görünüyor deniz kenarından. Öyle ki Fas’ın Tangér yani Tanca adlı şehriyle Tarifa arasında yalnızca 15 km var!
Kışın çok keyifli olmadı elbette ama yazın da görmek isterdim bu şehri. Ayrıca Málaga’da çok hissetmediğim o mudéjar mimarisini minik Tarifa’da çok fazla gördüm. Üstelik yazlık bir yer olduğu için her sokak pek sevimliydi. Tarifa, aynı zamanda Kuzey Afrika’dan gelen müslümanlardan Kral Tarık’ın İber Yarımadası’nda 711 senesinde ilk ayak bastığı toprakları oluşturuyor.
Tarifa’da görülecek yerler
Isla de las Palomas : Avrupa Kıtası’nın en güney ucu. Buradan Afrika kıtası yalnızca 15 km. Pek güzel bir yapısı var adacığın. Bir yanı Atlas Okyanusu diğer yanı Akdeniz. İnanılmaz geniş kumsalları var. Rüzgar sörfü, uçurtma için inanılmaz uygun. Hatta bisiklet sürmek için bile uygun bir kumsal 🙂
Castillo de Guzmán : Nam-ı diğer Guzmán Kalesi. Limanın hemen yanı başında yer alıyor. Ben içerisini görmedim ancak ziyarete açık olduğunu okudum. 11.yy’da inşa edilen kale, adını Mağribiler’in kale kuşatması esnasında esir alınan oğlunu feda ederek kaleyi teslim etmeyen o dönemin komutanı Alonso Peréz Guzmán’dan alıyor.
Tarifa’da yeme-içme ve alışveriş meselesi
Bir kere dediğim gibi çoğu yer kapalıydı maalesef. Neredeyse her dükkan ve barın kapısında ‘Şubat’ta döneceğiz, Mart’ta görüşürüz’ gibi yazılar asılıydı. Dediğim gibi ilk gece gidip yemek yemeye yer bulamadım da marketten malzeme alıp sandviç yapmak zorunda kaldım 🙂 Yine de sevimli birkaç mekan önerisinde bulunacağım elbette 🙂
1.El Taller 2.0 : Burası sevimli bir ara sokak kafesi. İç dekorasyonu pek güzel ama harika havanın tadını çıkarmak ve gelen geçeni izlemek için dışarıda oturmayı tercih ettim. Fiyatlar da en az Granada ve diğer İspanyol şehirlerinde olduğu kadar uygundu. Kahvaltı da olduğu için ve dahası kışın da açık olduğu için her daim gidebilirsiniz 🙂
Adres : Calle de la Luz, 20, Tarifa
2.La Tarifeña : Enfes pastane! Günlük taze birçok yiyecek bulmanız mümkün.
Adres : Calle Nuestra Señora de la Luz, 21, Tarifa
3.Café Bar 10 : Burası de yine açık olan güzel kafe-pub tarzı bir mekan. Gündüz daha ziyade kahvaltı ve kahve akşamları da içki içmek ve takılmak için uğrayabilirsiniz. Tarifa’daki bir avuç dolusu genci de ancak burada görebilirsiniz 🙂
Adres : Calle de la Luz, Tarifa
4.Bar Misiana : Tarifa’da açık olan ender güzel barlardan ve yemek yiyebileceğiniz yerlerden. Kaçırmayın derim.
Adres : Sancho IV El Bravo, 16, Tarifa
5.Bar El Francés : Pek güzel bir tapas bar imiş kendisi. Çok güzel yorumlar okumuştum ama sezon nedeniyle kapalıydı. Bir başka yaza artık ama siz denk gelirseniz gidin derim.
Adres : Calle Sancho IV el Bravo, 21, Tarifa
6.Café Central : Tarihi bir kafe. Bira içmek için ideal. Limana çıkan minik bir meydanda sevimli evler ve kilise arasında vakit geçirmek için ideal.
Adres : Calle Sancho IV el Bravo, 9, Tarifa
7.Supermercado Super Sol : Tarifa’da aç kalırsanız kaçış noktanız bu market olabilir 🙂 Güney İspanya’nın zincir süpermarketleri Super Sol efendim.
Adres : Calle San José, Tarifa
8.Utopia Tarifa : Tarifa minikti ama ilginç mağazalar açısından içi dolu turşucuktu! Şaşırarak baktım mağazalara resmen. Pek orijinallerdi! Gerek aksesuar gerek değişik tasarım kıyafetler açısından Utopia pek güzeldi. Instagram’dan da takip edebilirsiniz : @utopiatarifa11380
Adres : Calle Nuestra Señora de la Luz, 17, Tarifa
9.Red Cocci : Yine pek güzel bir kıyafet mağazası. Tarifa’da vakit bol olunca ve şehir 2 saatte gezilip görülünce rahatça bakabildim 🙂
Adres : Calle Batalla del Salado, 37, Tarifa
10.La Petite Tarifa : Red Cocci ile aynı caddede pek sevimli aksesuar ve kıyafetlerin satıldığı minik dükkan. Yolunuz düşerse uğrayın.
Adres : Calle Batalla del Salado, 26, Tarifa
Sonsöz
Yazın gidilir, güzel bir deniz tatili yapılır, o sahillerde koşulur, akşamları güzel tapas yenir, bira içilir bence… Tarifa’dan sevgiler 🙂
Not : Tarifa’dan Fas’a nasıl geçtim? Öğrenmek için tıkla!
Seyirgraf 